Şükr kelimesi bulunan ayetler Sabr kelimesi bulunan ayetler Namaz kelimesi bulunan ayetler Zekat kelimesi bulunan ayetler Cennet kelimesi bulunan ayetler Cehennem kelimesi bulunan ayetler
Kuranı Kerim
Matematik Matematik soruları
Mehmet Açar yazılım

Âyet kelimesi bulunan ayetler

Kuran-ı Kerim 7 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 39 nolu ayeti
İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar orada ebedî kalırlar.

Kuran-ı Kerim 7 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 41 nolu ayeti
Elinizdekini (Tevrat'ın aslını) tasdik edici olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin. Sakın onu inkâr edenlerin ilki olmayın! Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız benden (benim azabımdan) korkun.

Kuran-ı Kerim 9 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 61 nolu ayeti
Hani siz (verilen nimetlere karşılık): Ey Musa! Bir tek yemekle yetinemeyiz; bizim için Rabbine dua et de yerin bitirdiği şeylerden; sebzesinden, hıyarından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından bize çıkarsın, dediniz. Musa ise: Daha iyiyi daha kötü ile değiştirmek mi istiyorsunuz? O halde şehre inin. Zira istedikleriniz sizin için orada var, dedi. İşte (bu hadiseden sonra) üzerlerine aşağılık ve yoksulluk damgası vuruldu. Allah'ın gazabına uğradılar. Bu musibetler (onların başına), Allah'ın âyetlerini inkâra devam etmeleri, haksız olarak peygamberleri öldürmeleri sebebiyle geldi. Bunların hepsi, sadece isyanları ve taşkınlıkları sebebiyledir.

Kuran-ı Kerim 11 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 73 nolu ayeti
«Haydi, şimdi (öldürülen) adama, (kesilen ineğin) bir parçasıyla vurun» dedik. Böylece Allah ölüleri diriltir ve düşünesiniz diye size âyetlerini (Peygamberine verdiği mucizelerini) gösterir.

Kuran-ı Kerim 15 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 99 nolu ayeti
Andolsun ki sana apaçık âyetler indirdik. (Ey Muhammed!) Onları ancak fasıklar inkâr eder.

Kuran-ı Kerim 17 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 106 nolu ayeti
Biz, bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak (ertelersek) mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir.

Kuran-ı Kerim 18 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 118 nolu ayeti
Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir âyet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere âyetleri apaçık gösterdik.

Kuran-ı Kerim 20 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 129 nolu ayeti
Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin.

Kuran-ı Kerim 22 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 145 nolu ayeti
Yemin olsun ki (habibim!) sen ehl-i kitaba her türlü âyeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun.

Kuran-ı Kerim 23 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 151 nolu ayeti
Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arındıran, size Kitab'ı ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size öğreten bir Resûl gönderdik.

Kuran-ı Kerim 29 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 187 nolu ayeti
Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz. Allah sizin kendinize kötülük ettiğinizi bildi ve tevbenizi kabul edip sizi bağışladı. Artık (ramazan gecelerinde) onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yeyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda kadınlarla birleşmeyin. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın bu sınırlara yaklaşmayın. İşte böylece Allah âyetlerini insanlara açıklar. Umulur ki korunurlar.

Kuran-ı Kerim 34 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 219 nolu ayeti
Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. «İhtiyaç fazlasını» de. Allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz.

Kuran-ı Kerim 35 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 221 nolu ayeti
İman etmedikçe putperest kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kadından, imanlı bir câriye kesinlikle daha iyidir. İman etmedikçe putperest erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, putperest bir kişiden inanmış bir köle kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) cehenneme çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile cennete ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar.

Kuran-ı Kerim 37 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 231 nolu ayeti
Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit ya onları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. Fakat haksızlık ederek ve zarar vermek için onları nikâh altında tutmayın. Kim bunu yaparsa muhakkak kendine kötülük etmiş olur. Allah'ın âyetlerini eğlenceye almayın. Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini, (size verdiği hidayeti), size öğüt vermek üzere indirdiği Kitab'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun. Bilesiniz ki Allah, her şeyi bilir.

Kuran-ı Kerim 39 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 242 nolu ayeti
Allah size işte böylece âyetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız.

Kuran-ı Kerim 41 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 252 nolu ayeti
İşte bunlar Allah'ın âyetleridir. Biz onları sana doğru olarak anlatıyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin.

Kuran-ı Kerim 45 . sayfasında bulunan,Bakara süresinin 266 nolu ayeti
Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından sular akan ve kendisi için orada her çeşit meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da, bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse arzu etmez.) İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size âyetleri açıklar.

Kuran-ı Kerim 50 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 3,4 nolu ayeti
(Resûlüm!) O, sana Kitab'ı hak ve önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de, insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil'i indirmişti. Furkan'ı da indirdi. Bilinmeli ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, suçlunun hakkından gelen mutlak güç sahibidir.

Kuran-ı Kerim 50 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 7 nolu ayeti
Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

Kuran-ı Kerim 51 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 11 nolu ayeti
(Onların yolu) Firavun hanedanının ve onlardan öncekilerin tuttuğu yola benzer. Onlar bizim âyetlerimizi yalanladılar, Allah da kendilerini günahları yüzünden yakalayıverdi. Allah'ın cezası çok şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 52 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 19 nolu ayeti
Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur.

Kuran-ı Kerim 52 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 21 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerini inkâr edenler, haksız yere peygamberlerin canlarına kıyanlar ve adaleti emreden insanları öldürenler (yok mu), onlara acı bir azabı müjdele!

Kuran-ı Kerim 57 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 58 nolu ayeti
(Resûlüm!) Bu söylenenleri biz sana âyetlerden ve hikmet dolu Kur'an'dan okuyoruz.

Kuran-ı Kerim 58 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 70 nolu ayeti
Ey ehl-i kitap! (Gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

Kuran-ı Kerim 62 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 98 nolu ayeti
De ki: Ey ehl-i kitap! Allah yaptıklarınızı görüp dururken niçin Allah'ın âyetlerini inkâr edersiniz?

Kuran-ı Kerim 63 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 101 nolu ayeti
Size Allah'ın âyetleri okunurken, üstelik Allah Resûlü de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Her kim Allah'a bağlanırsa kesinlikle doğru yola iletilmiştir.

Kuran-ı Kerim 63 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 103 nolu ayeti
Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.

Kuran-ı Kerim 63 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 108 nolu ayeti
İşte bunlar, Allah'ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. Allah hiçbir kimseye haksızlık etmek istemez.

Kuran-ı Kerim 64 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 112 nolu ayeti
Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.

Kuran-ı Kerim 64 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 113 nolu ayeti
Hepsi bir değildir; ehl-i kitap içinde istikamet sahibi bir topluluk vardır ki, gece saatlerinde secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar.

Kuran-ı Kerim 65 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 118 nolu ayeti
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.

Kuran-ı Kerim 71 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 164 nolu ayeti
Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.

Kuran-ı Kerim 76 . sayfasında bulunan,Al-i İmran süresinin 199 nolu ayeti
Ehl-i kitaptan öyleleri var ki, Allah'a, hem size indirilene, hem de kendilerine indirilene tam bir samimiyetle ve Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın âyetlerini az bir paraya satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk olandır.

Kuran-ı Kerim 87 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 56 nolu ayeti
Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri gün gelecek bir ateşe sokacağız; onların derileri pişip acı duymaz hale geldikçe, derilerini başka derilerle değiştiririz ki acıyı duysunlar! Allah daima üstün ve hakîmdir.

Kuran-ı Kerim 98 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 127 nolu ayeti
Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki, onlara ait hükmü size Allah açıklıyor: Kitap'ta, kendileri için yazılmışı (mirası) vermeyip nikâhlamak istediğiniz yetim kadınlar, çaresiz çocuklar ve yetimlere karşı âdil davranmanız hakkında size okunan âyetler (Allah'ın hükmünü apaçık ortaya koymaktadır). Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir.

Kuran-ı Kerim 99 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 140 nolu ayeti
O (Allah), Kitap'ta size şöyle indirmiştir ki: Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya (konuya geçinceye) kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, münafıkları ve kâfirleri cehennemde bir araya getirecektir.

Kuran-ı Kerim 102 . sayfasında bulunan,Nisa süresinin 155 nolu ayeti
Sözlerinden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve «Kalplerimiz kılıflanmıştır» demeleri sebebiyle (onları lânetledik, türlü belâlar verdik. Onların kalpleri kılıflı değildir;) tam aksine küfürleri sebebiyle Allah o kalpler üzerine mühür vurmuştur; pek azı müstesna artık iman etmezler.

Kuran-ı Kerim 108 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 10 nolu ayeti
İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar cehennemliklerdir.

Kuran-ı Kerim 114 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 44 nolu ayeti
Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah'ın Kitab'ını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Kuran-ı Kerim 121 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 86 nolu ayeti
İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince işte onlar cehennemliklerdir.

Kuran-ı Kerim 121 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 89 nolu ayeti
Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamıyan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin keffâreti işte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size âyetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz!

Kuran-ı Kerim 126 . sayfasında bulunan,Maide süresinin 114 nolu ayeti
Meryem oğlu İsa şöyle dedi: Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, geçmiş ve geleceklerimiz için bayram ve senden bir âyet (mucize) olsun. Bizi rızıklandır; zaten sen, rızık verenlerin en hayırlısısın.

Kuran-ı Kerim 127 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 4 nolu ayeti
Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeyedursun, o âyetlerden ille de yüz çevirirler.

Kuran-ı Kerim 129 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 21 nolu ayeti
Yalan sözlerle Allah'a iftira edenden veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Şüphe yok ki, zalimler kurtuluşa ermezler!

Kuran-ı Kerim 129 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 27 nolu ayeti
Onların ateşin karşısında durdurulup «Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin âyetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!» dediklerini bir görsen!..

Kuran-ı Kerim 130 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 33 nolu ayeti
Onların söylediklerinin hakikaten seni üzmekte olduğunu biliyoruz. Aslında onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler açıkça Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar.

Kuran-ı Kerim 133 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 55 nolu ayeti
Böylece suçluların yolu belli olsun diye âyetleri iyice açıklıyoruz.

Kuran-ı Kerim 134 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 65 nolu ayeti
De ki: «Allah'ın size üstünüzden (gökten) veya ayaklarınızın altından (yerden) bir azap göndermeğe ya da birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya gücü yeter.» Bak, anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz!

Kuran-ı Kerim 138 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 93 nolu ayeti
Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken «Bana da vahyolundu» diyenden ve «Ben de Allah'ın indirdiği âyetlerin benzerini indireceğim» diyenden daha zalim kim vardır! O zalimler, ölümün (boğucu) dalgaları içinde, melekler de pençelerini uzatmış, onlara: «Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı kibirlilik taslamış olmanızdan ötürü, bugün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız!» derken onların halini bir görsen!

Kuran-ı Kerim 139 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 97 nolu ayeti
O, kara ve denizin karanlıklarında kendileri ile yol bulasınız diye sizin için yıldızları yaratandır. Gerçekten biz, bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık.

Kuran-ı Kerim 139 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 98 nolu ayeti
O, sizi bir tek nefisten (Âdem'den) yaratandır. (Sizin için) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.

Kuran-ı Kerim 140 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 105 nolu ayeti
Böylece biz âyetleri geniş geniş açıklıyoruz ki, «Sen ders almışsın» desinler de biz de anlayan toplum için Kur'an'ı iyice açıklayalım.

Kuran-ı Kerim 141 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 118 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerine inanıyorsanız, üzerine O'nun adı anılarak kesilenlerden yeyin.

Kuran-ı Kerim 142 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 124 nolu ayeti
Onlara bir âyet geldiğinde, Allah'ın elçilerine verilenin benzeri bize de verilmedikçe kesinlikle inanmayız, dediler. Allah, peygamberliğini kime vereceğini daha iyi bilir. Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.

Kuran-ı Kerim 143 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 126 nolu ayeti
Bu (din), Rabbinin dosdoğru yoludur. Biz, öğüt alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı olarak açıkladık.

Kuran-ı Kerim 143 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 130 nolu ayeti
Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu günle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi? Derler ki: «Kendi aleyhimize şahitlik ederiz.» Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.

Kuran-ı Kerim 147 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 150 nolu ayeti
De ki: Allah şunu yasak etti, diye şehadet edecek şahitlerinizi getirin! Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla beraber şahitlik etme; âyetlerimizi yalanlayanların ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar, Rablerine eş tutuyorlar.

Kuran-ı Kerim 148 . sayfasında bulunan,En'am süresinin 157 nolu ayeti
Yahut «Bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk» demeyesiniz diye (Kur'an'ı indirdik). İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidayet ve rahmet geldi. Kim, Allah'ın âyetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalimdir! Âyetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü azabın en kötüsüyle cezalandıracağız.

Kuran-ı Kerim 150 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 9 nolu ayeti
Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.

Kuran-ı Kerim 152 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 26 nolu ayeti
Ey Âdem oğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takvâ elbisesi... İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi).

Kuran-ı Kerim 153 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 32 nolu ayeti
De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz.

Kuran-ı Kerim 153 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 35 nolu ayeti
Ey Âdem oğulları! Size kendi içinizden âyetlerimi anlatacak peygamberler gelir de kim (onlara karşı gelmekten) sakınır ve kendini ıslah ederse, onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

Kuran-ı Kerim 153 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 37 nolu ayeti
Allah'a iftira eden ya da O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Onların kitaptaki nasipleri kendilerine erişecektir. Sonunda elçilerimiz (melekler) gelip canlarını alırken «Allah'ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılar nerede?» derler. (Onlar da) «Bizden sıvışıp gittiler» derler. Ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.

Kuran-ı Kerim 154 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 40 nolu ayeti
Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!

Kuran-ı Kerim 155 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 51 nolu ayeti
O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar, bu günleri ile karşılaşacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.

Kuran-ı Kerim 157 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 58 nolu ayeti
Rabbinin izniyle güzel memleketin bitkisi (güzel) çıkar; kötü olandan ise faydasız bitkiden başka birşey çıkmaz. İşte biz, şükreden bir kavim için âyetleri böyle açıklıyoruz.

Kuran-ı Kerim 157 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 64 nolu ayeti
Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.

Kuran-ı Kerim 158 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 72 nolu ayeti
Onu ve onunla beraber olanları rahmetimizle kurtardık ve âyetlerimizi yalanlayıp da iman etmeyenlerin kökünü kestik.

Kuran-ı Kerim 164 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 125,126 nolu ayeti
Onlar: Biz zaten Rabbimize döneceğiz. Sen sadece Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde onlara inandığımız için bizden intikam alıyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver, müslüman olarak canımızı al, dediler.

Kuran-ı Kerim 165 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 136 nolu ayeti
Biz de âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan gafil kalmaları sebebiyle kendilerinden intikam aldık ve onları denizde boğduk.

Kuran-ı Kerim 167 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 146 nolu ayeti
Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden uzaklaştıracağım. Onlar bütün mucizeleri görseler de iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Fakat azgınlık yolunu görürlerse, hemen ona saparlar. Bu durum, onların âyetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan gafil olmalarından ileri gelmektedir.

Kuran-ı Kerim 167 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 147 nolu ayeti
Halbuki âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanların amelleri boşa çıkmıştır. Onlar, yapmakta oldukları amellerden başka bir şey için mi cezalandırılırlar!

Kuran-ı Kerim 169 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 156 nolu ayeti
Bize, bu dünyada da iyilik yaz ahirette de. Şüphesiz biz sana döndük.» Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır. Onu, sakınanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.

Kuran-ı Kerim 172 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 174 nolu ayeti
Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.

Kuran-ı Kerim 172 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 175 nolu ayeti
Onlara (yahudilere), kendisine âyetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku.

Kuran-ı Kerim 172 . sayfasında bulunan,A'raf süresinin 176 nolu ayeti
Dileseydik elbette onu bu âyetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte âyetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat; belki düşünürler.

Kuran-ı Kerim 176 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 2 nolu ayeti
Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.

Kuran-ı Kerim 179 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 31 nolu ayeti
Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: «(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir.»

Kuran-ı Kerim 182 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 52 nolu ayeti
(Bunların gidişatı) tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidişatı gibidir. (Onlar da) Allah'ın âyetlerini inkâr etmişlerdi de Allah onları günahları sebebiyle yakalamıştı. Allah güçlüdür. O'nun cezası şiddetlidir.

Kuran-ı Kerim 183 . sayfasında bulunan,Enfal süresinin 54 nolu ayeti
(Evet bunların durumu), Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer. Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helâk etmiştik ve Firavun ailesini (denizde) boğmuştuk. Hepsi de zalimler idiler.

Kuran-ı Kerim 187 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 9 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerine karşılık az bir değeri (dünya malını ve nefsânî istekleri) satın aldılar da (insanları) O'nun yolundan alıkoydular. Gerçekten onların yapmakta oldukları şeyler ne kötüdür!

Kuran-ı Kerim 187 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 11 nolu ayeti
Fakat tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse, artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz, bilen bir kavme âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.

Kuran-ı Kerim 196 . sayfasında bulunan,Tevbe süresinin 65 nolu ayeti
Eğer onlara, (niçin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk, derler. De ki: Allah ile, O'nun âyetleriyle ve O'nun peygamberi ile mi alay ediyordunuz?

Kuran-ı Kerim 207 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 1 nolu ayeti
Elif. Lâm. Râ. İşte bunlar hikmet dolu Kitâb’ın âyetleridir.

Kuran-ı Kerim 207 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 5 nolu ayeti
Güneşi ışıklı, ayı da parlak kılan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için ona (aya) birtakım menziller takdir eden O’dur. Allah bunları, ancak bir gerçeğe (ve hikmete) binaen yaratmıştır. O, bilen bir kavme âyetlerini açıklamaktadır.

Kuran-ı Kerim 208 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 7,8 nolu ayeti
Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, dünya hayatına razı olup onunla rahat bulanlar ve âyetlerimizden gafil olanlar yok mu, işte onların, kazanmakta oldukları (günahlar) yüzünden varacakları yer, ateştir!

Kuran-ı Kerim 209 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 15 nolu ayeti
Onlara âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman (öldükten sonra) bize kavuşmayı beklemeyenler: Ya bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir! dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Çünkü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım.

Kuran-ı Kerim 209 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 17 nolu ayeti
Öyleyse kim Allah’a karşı yalan uydurandan veya onun âyetlerini yalanlayandan daha zalimdir! Bilesiniz ki suçlular asla onmazlar!

Kuran-ı Kerim 210 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 21 nolu ayeti
Kendilerine dokunan (kıtlık ve hastalık gibi) bir sıkıntıdan sonra insanlara bir rahmet (esenlik) tattırdığımız zaman, bir de bakarsın ki âyetlerimiz hakkında onların bir tuzağı vardır. De ki: Allah’ın tuzağı daha süratlidir. Şüphesiz elçilerimiz kurduğunuz tuzakları yazıyorlar.

Kuran-ı Kerim 210 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 24 nolu ayeti
Dünya hayatının durumu, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, insanların ve hayvanların yiyeceklerinden olan yeryüzü bitkileri o su sayesinde gürleşip birbirine girer. Nihayet yeryüzü zinetini takınıp, (rengârenk) süslendiği ve sahipleri de onun üzerinde kudret sahibi olduklarını sandıkları bir sırada, bir gece veya gündüz ona emrimiz (âfetimiz) gelir de onu sanki dün yerinde yokmuş gibi kökünden koparılarak biçilmiş bir hale getiririz. İşte iyi düşünecek kavimler için âyetlerimizi böyle açıklıyoruz.

Kuran-ı Kerim 216 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 71 nolu ayeti
Onlara Nuh’un haberini oku: Hani o kavmine demişti ki: «Ey kavmim! Eğer benim (aranızda) durmam ve Allah’ın âyetlerini hatırlatmam size ağır geldi ise, ben yalnız Allah’a dayanıp güvenirim. Siz de ortaklarınızla beraber toplanıp yapacağınızı kararlaştırın. Sonra işiniz başınıza dert olmasın. Bundan sonra (vereceğiniz) hükmü, bana uygulayın ve bana mühlet de vermeyin.»

Kuran-ı Kerim 216 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 73 nolu ayeti
Yine de onu yalanladılar, biz de hem onu hem de onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve onları (yeryüzünde) halifeler kıldık; âyetlerimizi yalanlayanları da (denizde) boğduk. Bak ki uyarılanların (fakat inanmayanların) sonu nasıl oldu!

Kuran-ı Kerim 218 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 92 nolu ayeti
(Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olman için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.

Kuran-ı Kerim 218 . sayfasında bulunan,Yunus süresinin 95 nolu ayeti
Allah’ın âyetlerini yalanlayanlardan da olma, sonra ziyana uğrayanlardan olursun.

Kuran-ı Kerim 220 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 1 nolu ayeti
Elif. Lâm. Râ. (Bu sana indirilen), hikmet sahibi (ve) her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış, sonra da açıklanmış bir kitaptır.

Kuran-ı Kerim 221 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 12 nolu ayeti
Belki de sen (müşriklerin:) «Ona (gökten) bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi!» demelerinden ötürü sana vahyolunan âyetlerin bir kısmını (duyurmayı) terk edeceksin ve bu yüzden ruhun daralacaktır. (İyi bil ki) sen ancak bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekîldir.

Kuran-ı Kerim 227 . sayfasında bulunan,Hud süresinin 59 nolu ayeti
İşte Âd (kavmi). Rablerinin âyetlerini inkâr ettiler; O'nun peygamberlerine âsi oldular ve inatçı her zorbanın emrine uydular.

Kuran-ı Kerim 234 . sayfasında bulunan,Yusuf süresinin 1 nolu ayeti
Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.

Kuran-ı Kerim 248 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 1 nolu ayeti
Elif. Lâm. Mîm. Râ. Bunlar, Kitab'ın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır, fakat insanların çoğu inanmazlar.

Kuran-ı Kerim 248 . sayfasında bulunan,Ra'd süresinin 2 nolu ayeti
Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.

Kuran-ı Kerim 261 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 1 nolu ayeti
Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab'ın ve apaçık bir Kur'an'ın âyetleridir.

Kuran-ı Kerim 265 . sayfasında bulunan,Hicr süresinin 87 nolu ayeti
Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve yüce Kur'an'ı verdik.

Kuran-ı Kerim 277 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 101 nolu ayeti
Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- «Sen ancak bir iftiracısın» dediler. Hayır; onların çoğu bilmezler.

Kuran-ı Kerim 278 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 104 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerine inanmayanlar yok mu, kuşkusuz Allah onları doğru yola iletmez ve onlar için elem verici bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 278 . sayfasında bulunan,Nahl süresinin 105 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir.

Kuran-ı Kerim 281 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 1 nolu ayeti
Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.

Kuran-ı Kerim 282 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 12 nolu ayeti
Biz, geceyi ve gündüzü birer âyet (delil) olarak yarattık. Nitekim, Rabbinizin nimetlerini araştırmanız, ayrıca, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine, eşyayı) aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz, her şeyi açık açık anlattık.

Kuran-ı Kerim 287 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 59 nolu ayeti
Bizi, âyetler (mucizeler) göndermekten alıkoyan tek şey, öncekilerin bu âyetleri yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mucize olmak üzere bir dişi deve vermiştik. Onlar ise, (bu deveyi boğazladılar ve) bu yüzden zalim oldular. Oysa biz âyetleri ancak korkutmak için göndeririz.

Kuran-ı Kerim 291 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 98 nolu ayeti
Cezaları işte budur! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: «Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?» demişlerdir.

Kuran-ı Kerim 291 . sayfasında bulunan,İsra süresinin 101 nolu ayeti
Andolsun biz, Musa'ya açık açık dokuz âyet verdik. Haydi İsrailoğullarına sor. Musa onlara geldiğinde Firavun ona, «Ey Musa! dedi, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum!»

Kuran-ı Kerim 293 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 9 nolu ayeti
(Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm'in durumlarını şaşırtıcı mı buldun?

Kuran-ı Kerim 294 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 17 nolu ayeti
(Resûlüm! Orada bulunsaydın) güneşi görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı). İşte bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kime hidayet ederse, işte o, hakka ulaşmıştır, kimi de hidayetten mahrum ederse artık onu doğruya yöneltecek bir dost bulamazsın.

Kuran-ı Kerim 299 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 56 nolu ayeti
Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, hakkı bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için bâtıl yolla mücadele verirler. Onlar âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.

Kuran-ı Kerim 299 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 57 nolu ayeti
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zalim kim vardır! Biz onların kalplerine, bunu anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayete eremeyeceklerdir.

Kuran-ı Kerim 303 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 105 nolu ayeti
İşte onlar, Rablerinin âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr eden, bu yüzden amelleri boşa giden kimselerdir ki, biz onlar için kıyamet gününde hiçbir ölçü tutmayacağız.

Kuran-ı Kerim 303 . sayfasında bulunan,Kehf süresinin 106 nolu ayeti
İşte, inkâr ettikleri, âyetlerimi ve resûllerimi alaya aldıkları için onların cezası cehennemdir.

Kuran-ı Kerim 308 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 58 nolu ayeti
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan, Nuh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail (Ya'kub) 'in soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir. Onlara, çok merhametli olan Allah'ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde bulunan İlmihal 1. cildinde tilâvet secdesinin yapılışı aşağıdaki gibi tarif edilmiştir.
  • Başta, tilâvet secdesi yapacak kişinin abdestli,üstünün başının temiz ve avret yerlerinin de örtülü olması şarttır.
  • Tilâvet secdesi yapmak niyetiyle abdestli olarak kıbleye dönülür
  • Eller kaldırılmaksızın "Allâhüekber" diyerek secdeye varılır.
  • Üç kere "Sübhâne rabbiye'l-a‘lâ" denildikten sonra yine Allâhüekber diyerek kalkılır.
  • Bu secdede aslolan, yüzün yere konulması, yani secde edilmesidir.
  • Secdenin oturduğu yerden değil de, ayaktan yere inilerek yapılması,secde yapıp oturmak yerine ayağa kalkılması müstehaptır.
  • Secdeden kalkarken "gufrâneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr" denilmesi müstehaptır.

Kuran-ı Kerim 309 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 73 nolu ayeti
Kendilerine âyetlerimiz ayan beyan okunduğu zaman inkâr edenler, iman edenlere: İki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve topluluğu daha güzeldir? dediler.

Kuran-ı Kerim 310 . sayfasında bulunan,Meryem süresinin 77 nolu ayeti
(Resûlüm!) Âyetlerimizi inkâr eden ve «Muhakkak surette bana mal ve evlât verilecek» diyen adamı gördün mü?

Kuran-ı Kerim 312 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 23 nolu ayeti
Ta ki, sana, (böylece) en büyük âyetlerimizden bazılarını gösterelim.

Kuran-ı Kerim 313 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 42 nolu ayeti
Sen ve kardeşin birlikte âyetlerimi götürün. Beni anmayı ihmal etmeyin.

Kuran-ı Kerim 313 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 47 nolu ayeti
Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz, senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır.

Kuran-ı Kerim 320 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 126 nolu ayeti
(Allah) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana âyetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun. Bugün de aynı şekilde sen unutuluyorsun!

Kuran-ı Kerim 320 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 127 nolu ayeti
Doğru yoldan sapanı ve Rabbinin âyetlerine inanmayanı işte böyle cezalandırırız. Ahiret azabı, elbette daha şiddetli ve daha süreklidir.

Kuran-ı Kerim 320 . sayfasında bulunan,Taha süresinin 134 nolu ayeti
Eğer biz, bundan (Kur'an'dan) önce onları bir azapla helâk etseydik, muhakkak ki şöyle diyeceklerdi: Ya Rabbi! Ne olurdu, bize bir elçi gönderseydin de, şu aşağılığa ve rüsvaylığa düşmeden önce âyetlerine uysaydık!

Kuran-ı Kerim 321 . sayfasında bulunan,Enbiya süresinin 5 nolu ayeti
«Hayır, dediler, (bunlar) saçma sapan rüyalardır; bilakis onu kendisi uydurmuştur; belki de o, şairdir. (Eğer öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir âyet getirsin.»

Kuran-ı Kerim 323 . sayfasında bulunan,Enbiya süresinin 32 nolu ayeti
Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler.

Kuran-ı Kerim 324 . sayfasında bulunan,Enbiya süresinin 37 nolu ayeti
İnsan, aceleci (bir tabiatta) yaratılmıştır. Size âyetlerimi göstereceğim; benden acele istemeyin.

Kuran-ı Kerim 327 . sayfasında bulunan,Enbiya süresinin 77 nolu ayeti
Onu, âyetlerimizi inkâr eden kavimden koruduk. Gerçekten onlar, fena bir kavim idi; bu yüzden topunu birden (suya) gömdük.

Kuran-ı Kerim 333 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 16 nolu ayeti
İşte böylece biz o Kur'an'ı açık seçik âyetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah dilediği kimseyi doğru yola sevkeder.

Kuran-ı Kerim 337 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 52 nolu ayeti
(Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Kuran-ı Kerim 338 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 57 nolu ayeti
İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 339 . sayfasında bulunan,Hac süresinin 72 nolu ayeti
Âyetlerimiz açık açık kendilerine okunduğunda, kâfirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar, kendilerine âyetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar. De ki: Size bundan (bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha kötüsünü bildireyim mi? Cehennem! Allah, onu kâfirlere (ceza olarak) bildirdi. O, ne kötü sondur!

Kuran-ı Kerim 344 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 45,46 nolu ayeti
Sonra âyetlerimizle ve apaçık bir fermanla Musa ve kardeşi Harun'u Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik. Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.

Kuran-ı Kerim 344 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 58 nolu ayeti
Rablerinin âyetlerine inananlar;

Kuran-ı Kerim 345 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 66,67 nolu ayeti
Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kâbe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.

Kuran-ı Kerim 348 . sayfasında bulunan,Mü'minum süresinin 105 nolu ayeti
Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?

Kuran-ı Kerim 349 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 1 nolu ayeti
(Bu) Bizim inzâl ettiğimiz ve (hükümlerini üzerinize) farz kıldığımız bir sûredir. Belki düşünüp öğüt alırsınız diye onda açık seçik âyetler indirdik.

Kuran-ı Kerim 350 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 18 nolu ayeti
Ve Allah âyetleri size açıklıyor. Allah, (işin iç yüzünü) çok iyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Kuran-ı Kerim 353 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 34 nolu ayeti
Andolsun ki biz size (gerekeni) açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvâya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

Kuran-ı Kerim 355 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 46 nolu ayeti
Andolsun biz (bilmediklerinizi size) açık seçik bildiren âyetler indirdik. Allah, dilediğini doğru yola iletir.

Kuran-ı Kerim 356 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 58 nolu ayeti
Ey müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Kuran-ı Kerim 357 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 59 nolu ayeti
Çocuklarınız ergenlik çağına girdiklerinde, kendilerinden öncekiler (büyükleri) izin istedikleri gibi onlar da izin istesinler. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklar. Allah alîmdir, hakîmdir.

Kuran-ı Kerim 357 . sayfasında bulunan,Nur süresinin 61 nolu ayeti
Âmâya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur. (Bunlara yapamayacakları görev yüklenmez; yapamadıklarından dolayı günahkâr olmazlar.) Sizin için de, gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, veya anahtarlarını uhdenizde bulundurduğunuz yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı ayrı yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selâm verin. İşte Allah, düşünüp anlayasınız diye size âyetleri böyle açıklar.

Kuran-ı Kerim 365 . sayfasında bulunan,Furkan süresinin 73 nolu ayeti
Kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında ise, onlara karşı sağır ve kör davranmazlar;

Kuran-ı Kerim 366 . sayfasında bulunan,Şuara süresinin 2 nolu ayeti
Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.

Kuran-ı Kerim 376 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 1 nolu ayeti
Tâ. Sîn. Bunlar Kur'an'ın, apaçık bir Kitab'ın âyetleridir.

Kuran-ı Kerim 383 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 81 nolu ayeti
Sen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getiremezsin. Ancak âyetlerimize inanıp da teslim olanlara duyurabilirsin.

Kuran-ı Kerim 383 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 82 nolu ayeti
O söz başlarına geldiği (kıyamet yaklaştığı) zaman, onlara yerden bir dâbbe (mahlûk) çıkarırız da, bu onlara insanların âyetlerimize kesin bir iman getirmemiş olduklarını söyler.

Kuran-ı Kerim 383 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 83 nolu ayeti
O gün, her ümmet içinden âyetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarız da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevkedilirler.

Kuran-ı Kerim 383 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 84 nolu ayeti
Nihayet, (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim âyetlerimi, ne olduğunu kavramadan yalan saydınız öyle mi? Değilse yaptığınız neydi?

Kuran-ı Kerim 384 . sayfasında bulunan,Neml süresinin 93 nolu ayeti
Ve şöyle de: Hamd Allah'a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır). Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Kuran-ı Kerim 384 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 2 nolu ayeti
Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.

Kuran-ı Kerim 388 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 35 nolu ayeti
Allah buyurdu: Seni kardeşinle destekleyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz (mucize yardımlarımız) sayesinde onlar size erişemiyecekler. Siz ve size tâbi olanlar üstün geleceksiniz.

Kuran-ı Kerim 389 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 36 nolu ayeti
Musa onlara apaçık âyetlerimizi getirince: Bu, olsa olsa uydurulmuş bir sihirdir. Biz önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.

Kuran-ı Kerim 390 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 45 nolu ayeti
Bilakis biz nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen, âyetlerimizi kendilerinden okuyarak öğrenmek üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değilsin; aksine (onları sana) gönderen biziz.

Kuran-ı Kerim 390 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 47 nolu ayeti
Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: Rabbimiz! Ne olurdu bize bir peygamber gönderseydin de, âyetlerine uysak ve müminlerden olsaydık! diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).

Kuran-ı Kerim 391 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 59 nolu ayeti
Rabbin, kendilerine âyetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin merkezine göndermedikçe, o memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.

Kuran-ı Kerim 395 . sayfasında bulunan,Kasas süresinin 87 nolu ayeti
Allah'ın âyetleri sana indirildikten sonra, artık sakın onlar seni bu âyetlerden alıkoymasınlar. Rabbine davet et. Asla müşriklerden olma!

Kuran-ı Kerim 397 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 23 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr edenler -işte onlar- benim rahmetimden ümitlerini kesmişlerdir ve onlar için acıklı bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 401 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 47 nolu ayeti
(Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder.

Kuran-ı Kerim 401 . sayfasında bulunan,Ankebut süresinin 49 nolu ayeti
Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin sînelerinde (yer eden) apaçık âyetlerdir. Âyetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkâr eder.

Kuran-ı Kerim 404 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 10 nolu ayeti
Sonunda, Allah'ın âyetlerini yalan sayarak ve onları alaya alarak kötülük yapanların âkıbetleri pek fena oldu.

Kuran-ı Kerim 405 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 16 nolu ayeti
İnkâr edenler, âyetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalan sayanlar ise, işte onlar azapla yüzyüze bırakılacaklardır.

Kuran-ı Kerim 406 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 28 nolu ayeti
Allah size kendinizden bir temsil getirmektedir: Mülkiyetiniz altında bulunan köleler içinde, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşit (haklara sahip)- ortaklarınız var mı? İşte biz âyetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz.

Kuran-ı Kerim 409 . sayfasında bulunan,Rum süresinin 53 nolu ayeti
Körleri de sapıklıklarından (vazgeçirip) doğru yola iletemezsin. Ancak teslimiyet göstererek âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin.

Kuran-ı Kerim 410 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 2 nolu ayeti
İşte bu âyetler, hikmet dolu Kitab'ın âyetleridir.

Kuran-ı Kerim 410 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 7 nolu ayeti
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman, sanki bunları işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir. Sen de ona acıklı bir azabın müjdesini ver!

Kuran-ı Kerim 413 . sayfasında bulunan,Lokman süresinin 32 nolu ayeti
Dağlar gibi dalgalar onları kuşattığı zaman, dini tamamen Allah'a has kılarak (ihlâsla) O'na yalvarırlar. Allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı orta yolu tutar. Zaten bizim âyetlerimizi, ancak nankör hâinler bilerek inkâr eder.

Kuran-ı Kerim 415 . sayfasında bulunan,Secde süresinin 15 nolu ayeti
Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde bulunan İlmihal 1. cildinde tilâvet secdesinin yapılışı aşağıdaki gibi tarif edilmiştir.
  • Başta, tilâvet secdesi yapacak kişinin abdestli,üstünün başının temiz ve avret yerlerinin de örtülü olması şarttır.
  • Tilâvet secdesi yapmak niyetiyle abdestli olarak kıbleye dönülür
  • Eller kaldırılmaksızın "Allâhüekber" diyerek secdeye varılır.
  • Üç kere "Sübhâne rabbiye'l-a‘lâ" denildikten sonra yine Allâhüekber diyerek kalkılır.
  • Bu secdede aslolan, yüzün yere konulması, yani secde edilmesidir.
  • Secdenin oturduğu yerden değil de, ayaktan yere inilerek yapılması,secde yapıp oturmak yerine ayağa kalkılması müstehaptır.
  • Secdeden kalkarken "gufrâneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr" denilmesi müstehaptır.

Kuran-ı Kerim 416 . sayfasında bulunan,Secde süresinin 22 nolu ayeti
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir! Muhakkak ki biz, günahkârlara, lâyık oldukları cezayı veririz.

Kuran-ı Kerim 416 . sayfasında bulunan,Secde süresinin 24 nolu ayeti
Sabrettikleri ve âyetlerimize kesinlikle inandıkları zaman, onların içinden, buyruğumuzla doğru yola ileten rehberler tayin etmiştik.

Kuran-ı Kerim 421 . sayfasında bulunan,Ahzap süresinin 34 nolu ayeti
Evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah, her şeyin iç yüzünü bilendir ve her şeyden haberi olandır.

Kuran-ı Kerim 432 . sayfasında bulunan,Sebe süresinin 43 nolu ayeti
Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman demişlerdi ki: Bu, sizi babalarınızın taptığı (putlardan) çevirmek isteyen bir adamdan başkası değildir. Ve yine bu (Kur'an) da uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir, dediler. Hak kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler de: Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir, dediler.

Kuran-ı Kerim 436 . sayfasında bulunan,Fatır süresinin 25 nolu ayeti
Eğer seni yalanlıyorlarsa (üzülme), onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. (Oysa ki) peygamberleri onlara açık âyetler (mucizeler), sahifeler ve aydınlatıcı kitap getirmişlerdi.

Kuran-ı Kerim 442 . sayfasında bulunan,Yasin süresinin 46 nolu ayeti
Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

Kuran-ı Kerim 454 . sayfasında bulunan,Sad süresinin 29 nolu ayeti
(Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.

Kuran-ı Kerim 464 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 59 nolu ayeti
Hayır (dönemeyeceksin)! Âyetlerim sana gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkârcılardan olmuştun.

Kuran-ı Kerim 464 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 63 nolu ayeti
Göklerin ve yerin anahtarları (mutlak hükümranlığı) O'nundur. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler var ya, işte onlar hüsrana uğrayanlardır.

Kuran-ı Kerim 465 . sayfasında bulunan,Zümer süresinin 71 nolu ayeti
O küfredenler, bölük halinde cehenneme sürülür. Nihayet oraya geldikleri zaman kapıları açılır, bekçileri onlara: Size, içinizden Rabbinizin âyetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi? derler. «Evet geldi» derler ama, azap sözü kâfirlerin üzerine hak olmuştur.

Kuran-ı Kerim 466 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 4 nolu ayeti
İnkâr edenler müstesna, hiç kimse Allah'ın âyetleri hakkında tartışmaz. Onların şehirlerde (rahatlıkla) gezip dolaşması seni aldatmasın.

Kuran-ı Kerim 467 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 13 nolu ayeti
Size âyetlerini gösteren, sizin için gökten rızık indiren O'dur. Allah'a yönelenden başkası ibret almaz.

Kuran-ı Kerim 470 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 35 nolu ayeti
Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edenler gerek Allah yanında, gerekse iman edenler yanında büyük bir nefretle karşılanır. Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler.

Kuran-ı Kerim 472 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 56 nolu ayeti
Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında münakaşa edenler var ya, hiç şüphe yok ki, onların kalplerinde, asla yetişemeyecekleri bir büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur. Sen Allah'a sığın. Kuşkusuz O, işiten ve görendir.

Kuran-ı Kerim 473 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 63 nolu ayeti
Allah'ın âyetlerini inatla inkâr edenler işte (haktan) böyle döndürülür.

Kuran-ı Kerim 474 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 69 nolu ayeti
Allah'ın âyetleri hakkında tartışanlara bakmadın mı? Nasıl döndürülüyorlar (onu tasdike yanaşmıyorlar)!

Kuran-ı Kerim 475 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 78 nolu ayeti
Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlardan sana kıssalarını anlattığımız kimseler de var, durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmaksızın herhangi bir âyeti kendiliğinden getiremez. Allah'ın emri gelince de hak uygulanır ve o zaman bâtılı seçenler hüsrana uğrayacaklardır.

Kuran-ı Kerim 475 . sayfasında bulunan,Mü'min süresinin 81 nolu ayeti
Allah size âyetlerini gösteriyor. Şimdi, Allah'ın âyetlerinden hangisini inkâr edersiniz?

Kuran-ı Kerim 476 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 3 nolu ayeti
(Bu,) bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okunarak açıklanmış bir kitaptır.

Kuran-ı Kerim 477 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 15 nolu ayeti
Âd kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve: Bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah'ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim âyetlerimizi (mucizelerimizi) inkâr ediyorlardı.

Kuran-ı Kerim 478 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 28 nolu ayeti
İşte bu, Allah düşmanlarının cezası, ateştir. Âyetlerimizi inkâr etmelerinden dolayı, orada onlara ceza olarak ebedî kalacakları yurt (cehennem) vardır.

Kuran-ı Kerim 479 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 37 nolu ayeti
Gece ve gündüz, güneş ve ay O'nun âyetlerindendir. Eğer Allah'a ibadet etmek istiyorsanız, güneşe de aya da secde etmeyin. Onları yaratan Allah'a secde edin!

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde bulunan İlmihal 1. cildinde tilâvet secdesinin yapılışı aşağıdaki gibi tarif edilmiştir.
  • Başta, tilâvet secdesi yapacak kişinin abdestli,üstünün başının temiz ve avret yerlerinin de örtülü olması şarttır.
  • Tilâvet secdesi yapmak niyetiyle abdestli olarak kıbleye dönülür
  • Eller kaldırılmaksızın "Allâhüekber" diyerek secdeye varılır.
  • Üç kere "Sübhâne rabbiye'l-a‘lâ" denildikten sonra yine Allâhüekber diyerek kalkılır.
  • Bu secdede aslolan, yüzün yere konulması, yani secde edilmesidir.
  • Secdenin oturduğu yerden değil de, ayaktan yere inilerek yapılması,secde yapıp oturmak yerine ayağa kalkılması müstehaptır.
  • Secdeden kalkarken "gufrâneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr" denilmesi müstehaptır.

Kuran-ı Kerim 480 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 39 nolu ayeti
Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah'ın âyetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçip kabarır. Ona can veren, elbette ölüleri de diriltir. O, her şeye kadirdir.

Kuran-ı Kerim 481 . sayfasında bulunan,Fussilet süresinin 53 nolu ayeti
İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kuran'ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi?

Kuran-ı Kerim 486 . sayfasında bulunan,Şura süresinin 35 nolu ayeti
Böylece âyetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak bir yer olmadığını bilsinler.

Kuran-ı Kerim 491 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 46 nolu ayeti
Andolsun biz Musa'yı âyetlerimizle Firavun'a ve onun ileri gelen adamlarına göndermiştik de Musa: Ben âlemlerin Rabbinin elçisiyim, demişti.

Kuran-ı Kerim 491 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 47 nolu ayeti
Onlara âyetlerimizi getirince, bunlara gülüvermişlerdi.

Kuran-ı Kerim 492 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 48 nolu ayeti
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık.

Kuran-ı Kerim 493 . sayfasında bulunan,Zuhruf süresinin 68,69 nolu ayeti
Ey âyetlerimize inanan ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de.

Kuran-ı Kerim 498 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 3 nolu ayeti
Şüphesiz göklerde ve yerde inananlar için birçok âyetler vardır.

Kuran-ı Kerim 498 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 6 nolu ayeti
İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın âyetleridir. Artık Allah'tan ve O'nun âyetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

Kuran-ı Kerim 498 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 8 nolu ayeti
O, Allah'ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra büyüklük taslayarak sanki hiç onları duymamış gibi (küfründe) direnir. İşte onu acı bir azap ile müjdele!

Kuran-ı Kerim 498 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 9 nolu ayeti
(O) âyetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onlarla alay eder. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır!

Kuran-ı Kerim 498 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 11 nolu ayeti
İşte bu Kur'an bir hidayettir. Rablerinin âyetlerini inkâr edenlere gelince, onlara en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 500 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 25 nolu ayeti
Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman: Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.

Kuran-ı Kerim 500 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 31 nolu ayeti
Ama inkâr edenlere gelince onlara: Âyetlerim size okunmuş, siz de büyüklenip suçlu bir toplum olmuştunuz, değil mi? denilir.

Kuran-ı Kerim 501 . sayfasında bulunan,Casiye süresinin 35 nolu ayeti
Bunun böyle olmasının sebebi şudur: Siz Allah'ın âyetlerini alaya aldınız, dünya hayatı sizi aldattı. Artık bugün ateşten çıkarılmayacaklardır ve onların (Allah'ı) hoşnut etmeleri de istenmeyecektir.

Kuran-ı Kerim 504 . sayfasında bulunan,Ahkaf süresinin 26 nolu ayeti
Andolsun ki, onlara da size vermediğimiz kudret ve serveti vermiştik. Kendilerine kulaklar, gözler ve kalpler vermiştik. Fakat kulakları, gözleri ve kalpleri kendilerine bir fayda sağlamadı. Zira bile bile Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlardı. Alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıverdi.

Kuran-ı Kerim 504 . sayfasında bulunan,Ahkaf süresinin 27 nolu ayeti
Andolsun biz, çevrenizdeki memleketleri de yok ettik. Belki doğru yola dönerler diye âyetleri tekrar tekrar açıkladık.

Kuran-ı Kerim 520 . sayfasında bulunan,Zariyat süresinin 20 nolu ayeti
Kesin olarak inananlar için yeryüzünde âyetler vardır.

Kuran-ı Kerim 525 . sayfasında bulunan,Necm süresinin 18 nolu ayeti
Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.

Kuran-ı Kerim 529 . sayfasında bulunan,Kamer süresinin 42 nolu ayeti
Lâkin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize lâyık bir şekilde yakaladık.

Kuran-ı Kerim 537 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 9 nolu ayeti
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.

Kuran-ı Kerim 538 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 17 nolu ayeti
Bilin ki Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.

Kuran-ı Kerim 539 . sayfasında bulunan,Hadid süresinin 19 nolu ayeti
Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.

Kuran-ı Kerim 541 . sayfasında bulunan,Mücadele süresinin 5 nolu ayeti
Allah'a ve Resûlüne karşı gelenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Biz apaçık âyetler indirmişizdir. Kâfirler için küçük düşürücü bir azap vardır.

Kuran-ı Kerim 552 . sayfasında bulunan,Cuma süresinin 2 nolu ayeti
Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.

Kuran-ı Kerim 552 . sayfasında bulunan,Cuma süresinin 5 nolu ayeti
Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.

Kuran-ı Kerim 556 . sayfasında bulunan,Teğabün süresinin 10 nolu ayeti
İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedî kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!

Kuran-ı Kerim 558 . sayfasında bulunan,Talak süresinin 11 nolu ayeti
İman edip sâlih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah'ın apaçık âyetlerini okuyan bir Peygamber göndermiştir. Kim Allah'a inanır ve faydalı iş yaparsa Allah onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Allah o kimse için gerçekten güzel bir rızık vermiştir.

Kuran-ı Kerim 563 . sayfasında bulunan,Kalem süresinin 15 nolu ayeti
Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o, «Öncekilerin masalları!» der.

Kuran-ı Kerim 574 . sayfasında bulunan,Müddesir süresinin 16 nolu ayeti
Asla (ummasın)! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine inatçıdır.

Kuran-ı Kerim 581 . sayfasında bulunan,Nebe süresinin 28 nolu ayeti
Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.

Kuran-ı Kerim 587 . sayfasında bulunan,Mutaffifin süresinin 13 nolu ayeti
Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları» derdi.



Sitede bulunan ayet mealleri TÜRKİYE DİYANET VAKFI sitesinden alınmıştır.Bu meali hazırlayan heyette Prof.Dr. Hayrettin Karaman , Prof.Dr. Ali Özek , Prof.Dr. İbrahim Kafi Dönmez , Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı , Prof.Dr. Sadrettin Gümüş , Doç.Dr. Ali Turgut bulunmaktadır.Allah hepsinden razı olsun.

T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kur'an-ı Kerim sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.

Bir müslümanın ilk dini bilgi kaynağı Kuranı Kerim olmalıdır.
Kuranı Kerim'den sonra ise günümüzde önerebileceğim kaynak ise T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinden ücretsiz indirebileceğiniz iki cilt ve 1200'den fazla sayfadan oluşan İlmihal'dir.